Esma
Sesli
Hepimiz anlamak ve anlaşılmak isteriz. Bunun için, empatiye
ihtiyaç duyarız. Empati, kişinin karşısındakini anlamak için kendisini onun
yerine koyması, dünyaya onun gözüyle bakması ve bunu karşı tarafa uygun bir
biçimde aktarabilmesidir.
Empati köken olarak, Almancadaki ‘’einfühlüng’’ ve Eski
Yunancadaki ‘’empatheia’’ sözcüklerinden gelmektedir. Başta, bireyin karşısında
bulunan nesneyi kendisinin nasıl algıladığını anlatmak için kullanılan empati
sözcüğü, zamanla kişilerin kendilerini ve diğer kişileri nasıl algıladıklarını
anlatmak için kullanılmaya başlanmıştır. Son dönem anlamında ise empati,
kişinin bir başkasının yaşadığı olaya, ben o olayı yaşasaydım nasıl hisseder ve
düşünürdüm şeklinde yaklaşması olarak tanımlanır (Dökmen, 2008).
Empati kurabilmemiz için gereken üç temel öge vardır. Bunlar; kendimizi karşı
tarafın yerine koymak, kendimizi karşı tarafın yerine koyarken onun
düşüncelerini doğru anlamaya özen göstermek ve karşı tarafı anladığımızı ona
doğru şekilde iletebilmektir. Aynı zamanda, yüz ifadeleri ve seçilen kelimeler
de bu üç ögenin oluşumunda önemli rol oynarlar.
Üstün Dökmen, Aşamalı Empati Sınıflandırması’ndan bahseder.
Üç temel basamaktan oluşan bu sınıflandırma, Onlar, Ben ve Sen Basamakları’nı
kapsar. Onlar basamağında, birey karşı tarafı dinlemez ve yardımcı olmaya
çalışmaz. Sadece toplumun bu konudaki eleştirisi ne olurdan bahseder. Ben basamağında
ise, empati kuracak kişi benmerkezcidir; karşı tarafı eleştirir yada kendi
sorunlarından bahseder. Sen basamağında ise, kişi kendini karşı tarafın yerine
koyar. Onun duygu ve düşüncelerini hissederek, ona yardımcı olmaya çalışır (Dökmen,
2008).
Empati kurmak, bireylerin birbirlerini anlamalarını
sağlayarak kişilerarası iletişimin kuvvetlenmesine yol açar. Empati becerisi
yüksek olan kişiler çevrelerinde daha çok sevilirler. Kendini iyi ifade
edebilen ve başkalarının düşüncelerini önemseyen insanlar, topluma uyumlu ve
sosyal duyarlılığı yüksek kişilerdir. Aynı zamanda, empati kuran kişi
önyargılarının çoğundan kurtulur (Dökmen, 2008).
Kimi zaman empati kurma davranışı yardım etme davranışına
dönüşebilir. Bu iki şekilde oluşur: İlki, empati kuran kişi yardıma ihtiyacı
olan kişiyi anladığı için bir sıkıntı duyar ve kendi içini rahatlatmak için ona
yardım eder. Burada kişi kendini düşünür. İkinci durumda ise, empati kuran kişi, karşı tarafı rahatlatmak
için ona yardım eder. Bu davranışta alturistik bir güdü bulunur (Özbek, 2004).
Alturizm, karşı tarafın durumunu o an için kendi içinde
bulunduğu durumdan bile daha çok düşünmektir. Bu güdüye sahip birey, kendinden
çok başkalarını düşünür. Empati kuran kişiler, karşı taraftaki insana bir
sevecenlik duyar ve yardım etmek ister. Buradan hareketle empatinin alturistik davranışın temelini oluşturduğu
söylenebilir.
Empati, hem kişinin kendi yaşamını kolaylaştıran hem de
başkalarına yardım etme güdüsünü biçimlendiren bir durumdur. Empati,
kişilerarası ilişkileri beslerken aynı zamanda bireylerin duygusal
farkındalıklarını arttırır.
KAYNAKÇA
Dökmen, Ü. (2008). İletişim Çatışmaları ve Empati. İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Özbek, M. F. (2004). Toplumsal Yaşamda Empati. Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi,
1, 1-16.